son zamanlarda, son aylarda, son günlerde paramı harcadığım en güzel, en başarılı, olumlu olan tüm en sıfatlarına sahip etkinlikti.
yayılmaya değer fikirler sloganına sahip TED (technology,entertainment,design) konferansının istanbul'da beş yıldır düzenlenen tedxreset ayağına katıldık. ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinin oluşturduğu yaklaşık bin kişi vardı, bizim gibi, yeni fikirler dinlemek isteyen, dünyayı sadece karşı komşudan ibaret görmeyen, ilham almaya hazır bin kişi...
konferansın fiziki şartlar kısmında da her şey kusursuzdu, süper hazırlanmış devasal sahne, oturum aralarında tatlı atıştırmalıklar, kutu diet cola bile vardı ki beni tanıyanlar öncelik listemde ne kadar önemli olduğunu tahmin ederler, süper güler yüzlü ve yardımsever bir organizasyon ekibi vardı, güzel sponsorluklar alınmıştı.
beyin dolduran konuşmalar kısmı ise nefes kesiciydi, kendi müzik enstrümanını yapan Deniz Güngör,
"ah şu tasarım işçiliği" başlığı ile sunumunu yapan ve tüm toplantı boyunca kalan, süper insani iletişime sahip ,tekrar öğrenci olma hevesini uyandıran Oruç Çakmaklı,
karizması karşında fotoğraf çekmeyi bile unuttuğum Fazıl Oral, ki en etkilendiğim konuşmalardan bir tanesiydi. bugünlerde en çok ihtiyacımız olanı anlattı: "birleştiren liderlik" adil,arif ve zarif olan birleştirici liderliği, sen o sınıftansın, sen onun kankasısın , senin gözün ela demeden, lider olanın, ben lider olmak için yola çıktım diyenin yapması gerekenleri anlattı, en nefis 18 dakikaydı.
neşeli ol ki, genç kalasın diyen ve yapılamaz, olmaz, boşuna uğraşma diyenlere net şekilde sonucu yaptıklarıyla gösteren öğretmen Hacı Ormanoğlu, öğretmenlik hayatında gerçekleştirdiği projeler kadar sunumu ve sunum stili ile de ( tüm konuşmacılardan farklı olarak, kendisine ayrılan özel yerden sahneye çıkmayıp, izleyicilerin arasından, merdivenlerin başından türkü söyleyerek çıktı sahneye) çok etkileyiciydi, köy çocukları papatyadan taç yapmayı bilmez olur mu hiç, olurmuş, cesur bir öğretmen çıkar bunu da öğretmiş, dersin adı al sana görsel tasarım dersi olurmuş :) ilham verici, motive ediciydi konuşması, hayalleri koşulların kısıtlamadığı, inanınca her şeyin olduğu bir zamandı.
tedxreset olmasaydı gerçek bir bilim kadını ile tanışabileceğimi hiç düşünmezdim, sahnede ki muhteşem performansının yanı sıra tuvalette sıra beklerken ayrıca konuşma şansım da oldu:) , sunumda kendi hayat hikayesini, ailesinden aldığı öğütler ile birleştirerek, mucidi olduğu yenilikçi kalp pilini anlattı, hiçbir konuşmacı diğerinden iyi veya güzel değildi, hepsi gerçekten çok özel konuşmacılardı, sanırım benim en favorim özgüvenli 85 li bilim kadını Canan Dağdeviren oldu, umarım ismini önümüzde ki günlerde çok güzel yerlerde görürüz.
süper yabancı konuşmacılar da vardı, Tanrılar Okulu'nun yazarı Stefano D'Anna sonsuzluk amacı ile yaşayanların motivasyonunu anlatırken, Stanford üniversitesi öğretim görevlisi Dan Klein iz bırakan konuşmalar yaptılar. aynı duyguyu beraber deneyimlemenin sonucun iyi veya kötü olmasının fark yaratmadan nasıl bağ kurduğu anlattı, konferansın tek interaktif katılım isteyen konuşmacısıydı, bağ kurmakla ile ilgili tatlı bir kaç çalışma yaptırdı.
1,5 gün boyunca süren, 6 oturumdan oluşan, her oturumda 5 konuşmacının ve 1 performans gösterisinin olduğu zihnimi açan, ilham veren, ruhumu doyuran saatler geçirdim.
tedxreset ile ilgili anlatılacaklar bitmedi aslında, oturumların konu başlıklarının birbirinin içinde ki kurgusu, hikayenin devamı ve daha bir sürü şey var yazılacak ve sanırım en büyük teşekkür küratörlüğü yapan, en az konuşmacılar kadar ilgi çeken, organizasyonu ekibi ile var eden Ali Üstündağ'a...
benim kişisel hedefim, her hafta 10 tane TED videosu izlemeye çalışıyorum, hapis olmamak için griliğe ve umutsuzluğa karşı durmak için, her konuda bir şeyler bulacaksınız, yaymaya değer fikirleri dinleyeceksiniz.
hangi arkadaşıma gittiğim konferansı anlattıysam, ben de 1 gün o sahnede konuşmak isterim dedi, benim dileğim ise her sene farklı bir şehirde, ülkede TED konferansına katılmak...
ben herkes mutlu olsun isterim,
öptüm,bye...
0 yorum:
Yorum Gönder