gülümsemeyi severim

annem ve annesi

pazartesiden perşembeye üç gün, doğumdan ölüme seksen sekiz yıl...

ben bazı anların hala, sadece aile albümlerinde saklanması gerektiğine inanıyorum, sosyal medyayı sadece güzel anlar biriktirmek, paylaşmak için kullanıyorum. yapım gereği, zaten biraz ketumum , canımı acıtan bir şey olduğunu konuşmuyorum, susuyorum...  arayan, mesaj gönderen, mail yazan kimseye cevap veremedim, geri dönemedim, teşekkür edemedim, baş sağılığı dileklerini kabul edemedim, özür dilerim. göstermek istediğiniz ama benim kabul edemediğim desteğiniz için teşekkür ederim. 

mantığa bürümeye gelince iş,maddeler sıralanıyor, sıralı olması, seksen sekiz uzun yıl olması, dört evlat, dört torun olması, tarihe şahitlik ettiği bir çok anının olması ama ancak  yüz yaşında da olsa, yakınsa ölen her ölüm erken oluyor.

ben pazartesi günü saat on altı otuzda anneannemi kaybettim, dermiş ki " havanın hoş, insanların boş zamanı olduğu bir günde gelsin ölüm" dilediği gibi oldu, şubat ayında hava on beş dereceyken, kış mevsiminde bahar provası yapılırken anneannemi uğurladık. 

ben ölümün Allah'a kavuşma, bir nevi düğün olduğuna inanıyorum, cenazede düğün ile benzerliklerini daha çok gördüm. hani düğünde olur ya, kapıda aile bireyleri en şık halleri ile gelenleri karşılar "hoşgeldin" der, cenazede de sıraya girdik, ben,annem, teyzem,eniştem,eniştem,teyzem"iyi ki geldiniz, ayaklarınıza sağlık" dedik. 

ben cenaze sabahı önce kuaföre gittim, bakımsız uğurlamak istemedim anneannemi, o da istemezdi...

pazartesi sabahı uyandığımda çok farklı sorular vardı aklımda, sevgililer günü geliyor, ne yapsam, ne yapsak acaba, ne olacak euronun hali, alkali diyet için gerekli her şey var mı evde , derken farklı bir gündem oluştu birden biri...  

nasıl hissediyorsun diye soruyoruz birbirimize, durup durup, yoğun benim cevabım, bir daha hiç anneannem olmayacağını bilmenin boşluğu, benim kişisel tarihime baştan sona uzaktan veya yakından şahit olan, benim için hep iyiyi isteyen bir şahidin eksikliği... 

anneannem bana hep mühür gözlüm, hiç düşünmedim, araştırmadım anlamını, şimdi bulduğumda anlamını biliyorum bana nasıl güzel baktığını, bir türküsü bile varmış, mühür gözlerin...

bir de anneannem zeki müren çok severdi, o öldüğünde mutfak masasında nasıl saatlerce ağladığını annem anlatmıştı bana, anneannem için bir gece düşünüyorum, zeki müren söylesin, kestane yiyelim, zira ikisine de bayılırdı...

güle güle anneanne, gittiğin yer umarım güzeldir, mis kokulu çiçekler vardır etrafında ve sevdiklerin hep yanındadır...



ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye

en ve birinci

bugün uzun zamandır görmediğim, çok sevdiğim bir aileyi ziyarete gittim, bildiğin ev oturması, ışıklı lokantalarının şaşaasından uzakta, sıcacık ev ortamına... bir de bebek var ortada yedi aylık, kendi dünyasında.... 

konu konuyu açarken, sohbet hızla ilerlerken, birden önceliklerden konuşmaya başladık. öncelik önemli konu... hayatında önceliklerin ne? iyi bir kariyer sahibi olmak ve devam ettirmek mi, iyi bir aile kurmak ve sonsuza kadar mutlu yaşamak mı, iyi bir evlat olmak mı, iyi bir insan olmak mı? hepsini bir arada olmak istiyoruz ama önceliği mutlaka birisine verip bir maddeyi sonraki sıra numarasına yazıyoruz. 

kendime sorduğumda bu soruyu benim önceliğim, her zaman ulaşmaya çabaladığım, iyi bir insan olmak. hırslarından,egolarından arınmış, iyilikle hareket eden daha iyi bir insan olmak.diğer maddelerde süper kariyer, süper aile, süper evlat, süper torun, süper kuzen, süper sevgili de olmak da var, en birinci maddem iyi insan olmak... 

bir arkadaşım var, önceliğim kurduğum ailem diyor, iş benim için bir hobi, ailem mesleğim diyor, şimdi ikinci bebeğini bekliyor, işi de süper gidiyor... ama iş bitebilir ancak ailem devam eder diyor, sihirli gücü ailesi...

bir başka arkadaşım var, önceliğim iş diyor, ikinci üniversitesini bitirmek üzere, yeni bir şeyler öğrenmek onun sihirli gücü... 

hepimiz multi tasking bireyler olmaya zorlanıyoruz bu yüzyılda, süper aileye sahip süper kariyer süper hobi insanı... 

peki, önceliklerde neyi birinci maddeye yazmak lazım?

en çok zaman ayırdığımız şey, önceliğimizi belirliyor, daha elimizde ne kadar kaldığı bilmediğimiz zamanın çoğunu ona veriyoruz, diğer maddeleri erteliyoruz veya az eksik yapıyoruz, sadece güzel olmak için dışımızı süslerken içimizi süslemeyi unutuyoruz, çok başarılı olmak için sağlığımızı, çok sosyal olmak için en yakınlarımızı... 



önceliğimizin doğru olacağı günlere...

ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye...