gülümsemeyi severim

8 ve sonsuz

bayram öncesi ve sonrası ve bayram tatilini birleştiren herkes yola çıktıktan sonra, benim güzel Ankara'mda gezmek çok daha zevkli:) aslında blogumu açtığın zaman ilk amacım, bu şehirde yapılacak hiçbir şey yok diyenlere, mini bir rehber olmaktı, zamanla o amaç birazcık alt sıralarda yer bulsa da, gezdikçe yazmaya devam... 

arcadium alışveriş merkezi, benim için üniversite zamanını demek, başkent üniversite okudum, o zamanlar, mezun olalı gerçekten biraz uzun zaman oldu, çayyolu'nun en güzel alışveriş merkeziydi. zamanla sanırım biraz konsept değiştirmiş, birazcık mağazalar değişmiş, şimdi bomba gibi geri dönmüş. alışveriş merkezinin caddeye bakan tarafında sıra sıra bir sürü güzel pastane,kafe,bar (aslında pub demek istedim ancak kafeyi "k" ile yazdıktan sonra arkasından pub yazmak istemedim, ayrıca şimdi tekrar okuyunca konsept kelimesinin de yerine öz türkçe bir şey bulamadığımı fark ettim, bu farkındalığımın tek sebebi bu sayfadır, takip edeilm, bilgilenelim,uygulayalım,sahip çıkalım) yer alıyor.

biz bir sabah kahvesi içmek, sinema saatimizi beklerken tatlı yemek tatlı konuşmak için "8 Patisserie" yi denemek istedik, ve sonra ben her şeyi o kadar çok beğendim ki, sizinle de paylaşmak istedim:)



henüz açılalı iki buçuk ay olmuş, ismini, benim de hayatımda iki sene önce çok özel ve büyük bir yer kaplayan, sekiz sayısından almış, bolluk, bereket ve sonsuzluğu simgelediği için.... aslında 8 Patisserie'in sahibi Ankaralılara yabancı bir isim değil, Budak Sokak'ta yer alan Nar Hediye'nin sahibi Meltem Bengi açmış.bu sayede dekor olarak kullanılan her şeyi anında satın alabiliyorsunuz. bir pastaneden tatlı dışında ne mi alınır, diyorsanız...






dekor süper peki ya tatlılar? özel tatları, kendi yapımları havuçlu kek ve Isparta'ya ait bir tuzlu olduğunu öğrendiğim nokul...



ayrıca kendi üretimleri olan organik reçeller,salçalar da var... 



.
her gün saat 08.00 den 24.00' a kadar açık, bence çay içmek, tatlı yemek,hayata dair konuşmak ve aynı zamanda alışveriş yapmak için Çayyolu'nda ki ideal yerlerinden.





son olarak, herkese gönlünden geçirdiği gibi tatlı bir bayram diliyorum. dinlenmek isteyenlerin çok dinleneceği, eğlenmek isteyenlerin çok eğleneceği, aile özlemi gidermek isteyenlerin sevgi dolu zamanlar geçireceği...

ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye...

zaman ve devam

ne kadar uzun zaman geçmiş, bugün fark ettim. Ankara'nın cemiyet dergilerinden Bitter'de fotoğrafımın açıklamasında ünlü blogger yazınca, aklıma geldi en son ne hangi günde yazmıştım, aklımdan geçenleri demek...




bloglar eski popülerliğini instagrama devrettikten sonra, fotoğrafı sadece filtrelemek yetmez, uzun uzun açıklamalar yazasım  gelince, instagünlük oldu hesabım... eğer merak edersen, otuzikidiş ne yapıyor dersem beklerim...  



instagram hesabımın benim için ayrı bir özelliği de var, hep içimde olan, rüyasını gördüğüm, yapmak istediğim işi yapmaya çalışıyorum, el işinden, benim renklerimle, kutlanacak her gün bir şeyler parti malzemeleri, #handmadebyemine etiketi altında toplanıyor hepsi, hayat görüşüme uygun kılmayı çalışıyorum işimi, ben herkes mutlu olsun isterim diye bitiriyorum her yazımı, şimdi de herkes mutlu olsun diye bir şeyler yapıyorum kendimce... bu arada 9-6 mesaili uygun iş ilanları ile de flört etmeye devam ediyorum, çünkü annem için en önemlisi sigortalı bir iş:) benim içinse en önemlisi artık, mutlu olabileceğim, üretken olabileceğim, tatlı iş arkadaşlarımın olacağı, verimli geçirilen iş saatlerine sahip bir ikinci adres olsun istiyorum, maaşım ayın birinde yatarsa ve ayakkabı koleksiyonuma katkı da sağlayabilirse olur bence :)

harekete geçtim, spordan uzak ben, spora başladım. aletli pilates yapıyorum, çok mutlu oluyorum, süper bir eğitmenim var Kanada'dan diplomalı, sapsarı saçlı, güler yüzlü ve şimdi göbeğinde bebekli :) ben ve pilates ile ilgili uzun bir yazı geliyor, neden ben, neden pilates, neden 21 way, ebru şallı oldum mu, nefes almayı öğrendim mi, spor salonu modası ne, salonda neler oluyor hepsi pek yakında otuzikidiş te...

bugün mübarek kadir gecesi...

öncellikle Soma'da bir ihmal sonucu hayatını kaybeden madencilerimizin kimsesiz kalan ailelerine,eşlerine, annelerine, babalarına, çocuklarına, başka bir ihmal sonucu Denizli'de hayatını ve karnında ki bebeğini kaybeden genç kadın Didem'in eşine, annesine, babasına, unutmamaya söz veren, çok seven arkadaşlarına, terör yüzünden ölen masum kardeşlerimizin ve şehitlerimizin  ailelerine sabır diliyorum, keşke elimden başka, işe yarar, gösteriş içermeyen, dişe dokunur bir şey gelse de, yapsam.... kaybettiklerimizin mekanı cennet olsun...

insanlığa faydalı, topluma faydalı, birey olarak mutlu olmayı hayal eden herkesin hayali, dileği ,duası gerçek olsun.

umarım göreceğimiz güzel günler yakındadır.

ben herkes mutlu olsun isterim...

öptüm,bye...