gülümsemeyi severim

gördün mü bak, yeniden geldi..

Benim için doğum günüm her zaman önemli olmuştur. Herkes için öyledir deme, benim ki birazcık daha fazla, hani cumhurbaşkanı olsam ilk icraatımın doğum gününüm yurtta ve Türki cumhuriyetlerde milli tatil olarak kutlamamasını sağlayacak kadar. Bu arada cumhurbaşkanı olmak gibi bir hayalim, hedefim yok, ben daha kendi hayatımı düzenleyemiyorum ki..
Kendimi yeniden inşa etme sürecindeyim,  bakıyorum 28 yıllık yaşananlara, güzel şeyler olduğu kadar ders alınacak olaylar da çokça olmuş, yanlışları düzeltmeden daha iyi olunmuyor işte. Daha iyi olmak gerekir mi, evet benim için yaşadığım anın kıymetli olması yaşayabildiğimi hissetmem için gelişim, değişim ve hayata karşı tutku olmak gerekiyor her anda. Ancak uzun süredir, vazgeçmişim hayal kurmaktan. Yazarken fark ettim bir anda aslında cumhurbaşkanı olmak istemediğimi anlatmaya çalıştım, sadece pembe köşkü sevdiğimi vb.. Aslında kime ne ki? Hayal benim ise cumhurbaşkanı da olabilirim, bu yaştan sonra manken de…
Neden bıraktım peki hayal kurmayı? Çok uçtuğum ve bu çok kişinin hoşuna gitmediği için, cesaretlendirmek yerine duyduğum en çok söz, ayakların biraz yere bassın olduğu için küsmüşüm  ben farklıyım hissini, normal kılmaya çalışmışım kendimi. ve şimdi fark ediyorum ki iyi ki farklıyım. İdeal çocuk olamadım ama bence çok eğlenceli bir evladım, ideal hanım hanımcık kız arkadaş hiç olamadım ama çok tutkulu bir sevgili oldum, iş yerinde örnek çalışan olamadım, sessiz sakin, düşündüğünü sakınmayan doğru bildiğinin peşinden giden oldum. Bu özellikler otuzikidiş gülümseyebilmenin sebebi ancak yapmak istediğim değişiklere gelince;



*lütfen bilen birisi varsa düşünceler nasıl sıraya dizilir, bana öğretebilir mi? çok şey düşünüyorum, uçan balonların birinin ucunu bırakmadan diğerini tutuyorum ama tam olarak sonuca varmıyor hayaller, asılı kalıyor bir ağacın dallarına… nasıl organize edilir ki düşünceler.
*ben tek çocuğum, birazdan fazla korunarak büyütüldüğüm için, aman bir şey olmasın, olursa ne olur korkusundan benim hiç bisikletim olmadı. Ben bisiklete binmeyi öğrenmek istiyorum ,yeni yaşımda..
Hani coca-cola nn bir reklamı vardı,” mutlu olmak için senin de bir adım atmaya cesaretin var mı” mesajı ile sona eren,75 yaşında ki Orhan Bey’in bisiklete binme hikayesini anlatan.. 75 ime kadar beklemeden bisiklet kullanmayı öğrenmek istiyorum bu sene.
*”Adım Adım “ oluşumun içinde yer almak, koşarken insanlara yardım etmek, bağış toplamak istiyorum. Hem kendimi disipline etmek, çok ciddi antrenmanlar gerekiyor, hem de bir faydam dokunsun istiyorum benim kadar şanslı olmayanlara.. Bu disipline girebilir miyim , yapabilir miyim merak ediyorum. Kendimi tanımaya devam ediyorum.

*Kendime dönüyorum daha çok, sessizce “tıp” dedim ben. Ancak bir artı birin iki edeceğini biliyorum artık yarımlardan bir ancak masallarda oluyor. Masalları dinlemeyi hala çok sevsem de kendi  birimi tamamlama vaktindeyim artık.. benim doğumgünüm 10.10.. o tarihe layık olmak istiyorum 10 10 luk olmak istiyorum, yapabildiğimce…

Doğum günü planım yok bu sene.. Şaşaalı partiler, benimkini unutmasın diye gelenler, eğlence olur bir gözüksem diyenler yerine, şimdilik sadece ben varım doğdum diye sevinen…bir şişe şampanya eşlik eder, bakarsın belki bir yıldız bile kayar gökyüzünden dilek tutmam için…


Ben herkes mutlu olsun isterim..
Öptüm,bye..

*bu süper fotoğrafları hangi siteden bulduğumu maalesef hatırlayamadım

0 yorum: