gülümsemeyi severim

tarih ve pazartesi

bugün ne güzel, ne özel bir gün... öğretmenler günü... maalesef kutlama arifesinde ankara'da çok hoş olaylar yaşanmasa da, yine de her şekilde kutlamaya, teşekkür etme fırsatını değerlendirmeye değer bir gün... 

bugün, öğretmenler günü için özel olarak düzenlenen  bir toplantıya katıldım. toplantıda konuşmacı konuk yıllarca öğretmenlik yapmış, öğretmenliğe aşık bir öğretmendi.anılarını çok eğlenceli ve öğretici bir şekilde anlattı. konuşmasından benim aklımda kalan sbs tanımı için yaptığı açıklamaydı. dedi ki: "öğretmenin sbs' si, sevgi, bilgi ve sabırdır.öğrenci, öğretmenini sevdiği dersi sever."

düşünmeye başladım, ben çok hangi dersi severdim diye,aklıma dersten önce öğretmenim geldi, anlatılanı doğrularcasına... ortaokul tarih derslerimizin muhteşem tarih öğretmeni: nigar hoca... tüm tarih dersini masalaştırarak ezberletmeden öğreten, kıvırcık saçları ve moda kıyafetleri ile dersini sabırsızlıkla beklediğim... takip ettiğim kadarıyla çok mutlu bir ailesi ve süper sevimli iki kızı var... nigar öğretmenim, ben hiç sevmem hocam demeyi :), öğretmenler gününüz kutlu olsun, ne kadar şanslı bir çocukmuşum, örnek alabileceğim ne güzel insanların ellerinde büyümüşüm, her şey için çok teşekkürler, hala aklımda germiyanoğulları....

konuşmacı konuğumuz, toplantı sırasında aslında kırk günü gün hikayelerinde, bugünün konusunu söyledi. 
"sevdiğiniz işi yapın" dedi. "ben öğretmenliği çok severek, aşkla yaptım, geçirdiğim bir gün , emek harcadığım bir öğrenci için dahi pişman değilim" dedi. kaçımız yaptığımız işi bu kadar severek yapıyoruz,sen yaptığın işi seviyor musun, çevrende kaç kişi yaptığı işi seviyor? sosyal medya adreslerinde pazar öğleden sonra başlayan ve pazartesi öğleden sonra saatlerinde kadar devam eden pazartesi sendromu içeren yazılar, fotoğraflar, videolar  bunun cevabını vermiyor mu? 



bence eğer seversen yaptığın işi, girmezsin sendroma, bakmazsın saate mesai hadi bitse diye,

ben herkes sevdiği işi bulsun ve yapsın isterim,

ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye...

0 yorum: